tag:blogger.com,1999:blog-40994353253086992572024-03-19T06:16:00.556+03:00Fikir beyan ediyorumher şeyden biraz olsun da bi şey tam olmasın.İsim: Alper Özenhttp://www.blogger.com/profile/09125106320752178240noreply@blogger.comBlogger92125tag:blogger.com,1999:blog-4099435325308699257.post-53240895142090167522016-02-17T22:30:00.001+02:002016-02-17T22:30:52.836+02:00uraz'a kardeş :)bu arada sabah mert'le konuştuk. ikinci çocuğum olacakmış dedi; ohaaa, süpeer tepkisi verdim. altıncı demedim, ikinci dedim diye hevesimi kursağımda bıraktı yavşak. bende istiyorum lan galiba. planla falan olmayacak bu iş :)İsim: Alper Özenhttp://www.blogger.com/profile/09125106320752178240noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4099435325308699257.post-5700213987119571302016-02-17T22:28:00.001+02:002016-02-17T22:28:42.589+02:00kalsiferne oldu biliyo musun? kızım, ki 1 ay sonra 4 yaşına giricek, bir hafta önce izlediğimiz saçma bir filmi hatırladı.<br />
<br />
internette bir resim gördüm, alev resminin üzerine kaş göz çizmişler, bir hafta önce izlediğimiz o japon anime geldi aklıma. manolya'ya sordum; o filmde konuşan ateşin ismi neydi diye; o da hiç hatırlmadı. <br />
1-2 dakika sonra bizimki annesinin kulağına eğilim kalsimar- kalsimer mi ne dedi. bana da demeye çekiniyor :)<br />
<br />
sonuç olarak en doğru şekilde o hatırladı.<br />
<br />
kalsifer:)İsim: Alper Özenhttp://www.blogger.com/profile/09125106320752178240noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4099435325308699257.post-84043520525119068232015-05-09T12:36:00.004+03:002015-05-09T12:36:36.329+03:00Çıplaklık<div class="tr_bq">
giyinen tek canlı türü, insanoğlu.</div>
<br />
çıplaklık üzerine düşünmeye başladığımda farkettim ki; bizi hayvanlardan ayıran şey. düşünebilmemiz değil, utanma duygumuzdur. çünkü çıplaklık = utanmak<br />
<br />
ya ilk günah olmasaydı? ademle havva çıplaklığından utanmayacaktı değil mi? hikayeye göre öyle çünkü.. neyse bu başka bir konu.<br />
<br />
ama çevreye göre de şekillendiği oluyor gerçek çıplaklığın. kimisi için yüzünün görünmesi bile yeterken çıplak hissetmek için, kimisi için de doğum anındaki gibi olmak yeterli.<br />
<br />
oysa çıplaklık doğallıktır, sadeliktir. dünyadaki ilk halimiz en masum halimizdir. fikirlerimizi çevre şekillendirir. ve çıplak kalmaktan utanırız. sevişirken utanmayız ama.. ne de olsa sevişirken insan olduğumuzu unuturuz hepimiz. hayvan güdüleri baskın gelir o vücut kimyasında. oysa her şeyiyle güvendiğimiz o kişinin yanında çırılçıplak kalmanın bir önemi yoktur. güveniriz. karşılıklı güveniriz.<br />
<br />
açık olmaktır çıplaklık. saklanmamak, pişman olmaktan korkmamaktır. çünkü pişman olunca çok utanır insan.<br />
<br />
<blockquote>
<i>jacques derrida tarafından, insan-hayvan ayrımını temellendirmek için yegâne örnek olabileceği söylenen insanlık hâli. derrida, her kendini bilen entelektüel gibi, elbette kedi beslemektedir. kedi karşısında, kedinin ona doğrudan baktığında hissettiklerini anlatır. banyoya girerken, soyunduğu sırada, kedisi bazen karşısına geçip dik dik ona bakar. o sırada, çok ufak da olsa bir utanç duygusu yaşadığını söyler. insan-hayvan ayrımını zekâ ve kültür olarak ortaya koyarsak, temellendirmenin zor olduğunu ifade eder.</i></blockquote>
<blockquote>
<i><br /></i><i>hayvanlarda çıplaklık hâli diye bir şey yoktur. onlar çıplak olamazlar, çünkü zaten çıplaktırlar. o hallerinden de hiçbir zaman utanmazlar. tuvalet ihtiyaçlarını da herhangi bir bakış (gaze) altında giderebilirler. insanların, çıplaklık vaziyetindeki o utanma, örtünme güdüsü, hayvanlardan ayrıldığı noktadır. </i>(<a href="https://eksisozluk.com/entry/8514103" target="_blank">11.11.2005 03:32-wednesday</a>)</blockquote>
İsim: Alper Özenhttp://www.blogger.com/profile/09125106320752178240noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4099435325308699257.post-14820030889132550082014-11-12T00:06:00.000+02:002014-11-12T00:06:09.338+02:00Fıkrasına Gülünmeyen AdamEki sözlükte dünyanın en hüzünlü hikayelerinden birisine rastladım.<br />
<br />
<b><i>Fıkrasına Gülünmeyen Adam</i></b><br />
<br />
Bir başkası adına üzülmenin eşsiz örneği.. Bu kişilere zaten üzülürdüm. Ama,<br />
<br />
Esprisine gülünmeyen adamı canlandırın bir gözünüzde; ne kadar neşeli, ne kadar heyecanlı. çocuk gibi işte. Anlatmak istiyor biran önce. Kendince çok güzel, paylaşıp daha güzel olsun istiyor aklındaki. Anlatıyor da.. Ama sadece kendi gülüyor. Bir süre daha gülüyor tek başına. Bakıyor ki eşlik eden yok, tek kalmış. Kesiliyor gülmesi. O suratın düştüğü an var ya; işte "hüzün ne demek?" diye sorsalar, ilk vereceğim örnektir, o suratın düşüş anı..<br />
<br />
Anlaşılamamak desen değil, Akabinde gelen "Mal mıyım?" düşüncesi değil.. Utanç..<br />
<div>
<br /></div>
Herkesin başına gelir, benim de gelmiştir elbet..<br />
<br />
O adamdan fıkra beklenmemeli o dakikadan sonra.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
Nerden geldim bu konuya, şuradan;</div>
<div>
<blockquote>
<span style="color: #666666;">sadece hasan mezarcı değildir bu adam. pek çok örneği vardır, ki biri de benim.<br />8 yaşındayım, ikinci sınıfa gidiyorum. okula bir tiyatro geldi, gittik. oyundan önce bir ilizyonist gösteri yapacak dediler. çıktı adam sahneye, gayet bildiğimiz bir şekilde bastonu mendile çevirdi, şapkadan tavşan çıkardı, ateşe kapak kapattı anam bir açtı ki konfetiler çıkıyor falan filan... biz de izleyip "aaaa... vaaayy... hiii..." falan tadında şoktan şoka gark oluyoruz mal gibi. çocukluk işte. henüz "kesin ip var" gerçeğine hakim değiliz.<br />derken... adam şovunu bitirdi ve "fıkra anlatmak isteyen var mı?" diye sordu. ki bu normal bir şey. asıl anormal olan benim parmak kaldırmam. bir kekeme olarak -ki o zamanlar bayaa ağır kekemeydim- bir cümle kurmam için ortalama bir seminer süresi harcıyorken, fıkra anlatmak benim neyimeydi?<br />ilizyonist tehlikeden bihaber beni çağırdı. çıktım sahneye, başlatım anlatmaya. uzun süre başladım ama... normalde insanlar başlar ve devam eder. benim başlangıcım bile uzan amk. adam da anladı durumu ama kıyamadığı için ses çıkarmadı, sabırla bekledi. neyse, 4-5 cümlelik bir temel fıkrası anlatmam tahminen 7-8 dakika sürdü. fıkra bitti ve hiç kimse gülmedi. çünkü ben bitirdiğimde onlar başını çoktan unutmuştu.<br />sağolsun ilizyonist amca yalandan kahkaha atıp alkışlattı beni de büyük bir bok yemişim gibi gururla indim sahneden. sonra okulda fıkra anlatmayı yasakladılar zaten</span><i><br /></i><span class="entry-date" style="background-color: #ebebeb; border: 0px; box-sizing: border-box; color: #666666; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px; font-stretch: inherit; line-height: 19.4160003662109px; margin: 0px 5px 0px 0px; padding: 0px; text-align: right; vertical-align: baseline;"><a href="https://eksisozluk.com/entry/44125412" style="border: 0px; box-sizing: border-box; color: #666666; cursor: pointer; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; text-decoration: none; touch-action: manipulation; vertical-align: baseline;"><time class="creation-time" datetime="2014-07-11T09:47:14" itemprop="commentTime" style="border: 0px; box-sizing: border-box; display: inline; font-family: inherit; font-size: 0.8em; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">11.07.2014 09:47</time></a></span><span style="background-color: #ebebeb; color: #666666; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 19.4160003662109px; text-align: right;"> </span><address itemprop="creator" itemscope="" itemtype="http://schema.org/Person" style="background-color: #ebebeb; border: 0px; box-sizing: border-box; color: #666666; display: inline; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px; font-stretch: inherit; font-style: inherit; line-height: 19.4160003662109px; margin: 0px; padding: 0px; text-align: right; vertical-align: baseline;">
<a href="https://eksisozluk.com/biri/hislicocuk" itemprop="url" style="border: 0px; box-sizing: border-box; color: #0027b8; cursor: pointer; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; text-decoration: none; touch-action: manipulation; vertical-align: baseline;"><span itemprop="name" style="border: 0px; box-sizing: border-box; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">hislicocuk</span></a></address>
</blockquote>
</div>
İsim: Alper Özenhttp://www.blogger.com/profile/09125106320752178240noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4099435325308699257.post-45374405907684283832014-06-26T23:43:00.000+03:002014-06-26T23:43:49.450+03:00Pi ve KarmaHayatını mantık çerçevesinde şekillendirmeye gayret eden birisi olarak Allah gibi bir olgunun varlığını gayet mantıklı buluyorum.<br />
<br />
Pi sayısı olmadan dairenin çevresini anlamlandırmak güçken, bunca güzelliğin rastlantısal formülündeki oluşan boşluğu dolduracak tek mantıklı şey; tanrı olgusudur sanırım.<br />
<br />
Tanrı varlığını kabul etmişken,onun kelam etme ihtiyacını da göz ardı edemem. Dolayısıyla elçilerine de inanıyorum.<br />
<br />
Ama çoğu zaman yerel kalıyor gibi hissetsem de, dinlerin güzel ahlakı tahsis gibi bir ulvi görevi olduğunu düşünüyorum. Fakat din temelli bir ahlak anlayışına karşıyım.<br />
<br />
Karma bu noktada imdadıma yetişiyor aslında.<br />
<br />
İyi insan olmayı, yardıma ihtiyacı olana yardımcı olmayı ya da bana zararı olacak şeylerden mümkün olduğunca uzak durmayı din temelli kaygılarla değil, olumlu yansıması umuduyla gerçekleştiriyorum.<br />
<br />
Hayat terazisi doğru mu ölçüyor aslında pek de takılmıyorum, verdiğimi her zaman almak gibi bir derdim yok. Sadece umuyorum. Ve pek düşünmeden inanıyorumİsim: Alper Özenhttp://www.blogger.com/profile/09125106320752178240noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4099435325308699257.post-3115358164751875172014-06-14T00:37:00.000+03:002014-06-14T00:40:50.579+03:00sinesteziSinestezi diye bir insan ozelligi var. Hastalik demeye dilim varmadi. Cunku diretileni kabul etmeyip, hissetigine inanmak bir hastalik olmamali. Neyse ozetle; algilarin birbirine karismasi durumu. En cok gozlemlenen turu de harflerin renk olarak algilanmasi. Soyle simule edilebilir sanirim; karanlik hissi veren sarkilar, ya da orgazmik yiyecekler:) bu ilginc ozelligi ilk LSD nedir diye okurken ogrenmistim.<br />
<br />
Neyse, sonuc olarak dunyayi bizden farkli hisseden insanlar var hayatta..<br />
<br />
Durup dururken aklima gelmedi tabi. En ebleh muhabbetlerdendir, ben de yapma densizligine dustum; mevlana escinsel miydi acaba diye dusundum bir ara. Ama aslinda tek derdi askmis mubaregin. Ve bence senin benim hissettiklerimizden daha farkli bir algida.<br />
<br />
Nedir diye buraya bakin bence: http://www.denizce.com/sinestezi.asp<br />
<br />İsim: Alper Özenhttp://www.blogger.com/profile/09125106320752178240noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4099435325308699257.post-88566573918090139202014-05-31T19:01:00.000+03:002014-05-31T19:01:43.786+03:00Akıllı TelefonAkıllı telefon aşşağı, akıllı telefon yukarı ortalık yıkılıyor. bu yıllarda akıllı telefonu olmayanı hor görüyolar :) ve benim bir akıllı telefonum yok. Çünkü gerçekten ihtiyaç yok..<br />
<br />
Akıllı telefon almama gerekçelerim;<br />
<br />
-Çok pahalı.<br />
Bunu dediğim zaman "e ucuzu da var" diyorlar ki en ucuzu 700-800 tl civarında(asgari ücret kadar) en pahalısı da 2000 tl, Az mı? Hem taksit yapınca da benden çıkıyo..<br />
<br />
-Hep yeni modeli çıkıyor.<br />
Moore kanununu aklıma getirdi. Her sene nasıl olsa; bir önceki eski teknoloji olacak, 2 sene sonrasında da kullanırken çıldırtacak, güncelleme kabul etmeyecek bir oyuncak olacak elindeki kazulet.<br />
<br />
-Kazulet<br />
Hepsi na bu kadar. kocaman. çanta taşımıyorsan sıkıntılı bir durum onu taşımak. göt cebini ona rezerve edeceksin artık.<br />
<br />
-Bağlı kalma<br />
işte internet var kısmen de olsa, e evde de var. yolda da olmayı versin be abicim. vassaptan değil de arayarak ulaşsın ulaşacak olan..<br />
<br />
-Pil süresi<br />
o akıllı telefonun içine her şeyi koydular da, daha pil teknolojisinde bi gelişme yok. En iyisi iki gün gidiyomuş, onda da pek kurcalamicakmışsın aleti. E ben öyle mi yapıyorum? haftada bir, miss..<br />
<br />
<br />
Son olarak,<br />
<br />
Arkadaşlarım telefonumla dalga geçtiğinde ben;<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://pbs.twimg.com/media/BmIJCzYCcAE1fic.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="253" src="https://pbs.twimg.com/media/BmIJCzYCcAE1fic.jpg" width="320" /></a></div>
<br />İsim: Alper Özenhttp://www.blogger.com/profile/09125106320752178240noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4099435325308699257.post-89053411510758406782014-05-31T18:59:00.004+03:002014-05-31T18:59:55.136+03:00Vegan Ol!<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgSo8zORCRW6np6xqLTXGZdpfzcjtKSs4BYyMjWwwRvteEBq_bdDOyu8Y0C5x5E_IFFP5qI6av-GLfCqn4PAFSidWJB0T2cxxDZrAXgqVZV_AFt4c924M9_Aa7FVrY-AVp0gpnsk9oCyuCO/s1600/Foto%C4%9Fraf0391.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgSo8zORCRW6np6xqLTXGZdpfzcjtKSs4BYyMjWwwRvteEBq_bdDOyu8Y0C5x5E_IFFP5qI6av-GLfCqn4PAFSidWJB0T2cxxDZrAXgqVZV_AFt4c924M9_Aa7FVrY-AVp0gpnsk9oCyuCO/s1600/Foto%C4%9Fraf0391.jpg" height="240" width="320" /></a><span style="background-color: white; color: #292f33; font-family: 'Gotham Narrow SSm', sans-serif; font-size: 16px; line-height: 22px; white-space: pre-wrap;"></span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="background-color: white; color: #292f33; font-family: 'Gotham Narrow SSm', sans-serif; font-size: 16px; line-height: 22px; white-space: pre-wrap;"><span style="font-size: 16px;">10 Mayıs - 10 Haziran arası vejetaryen olmaya karar vermiştim. Et sevmediğimden, ya da hayvan etini cinayet olarak gördüğümden değil.Şu duvar yazısını gördüm ve aklıma girdi. Bi denemek istiyordum en azından, empati derdindeydim sadece.. Ne çekiyorlar merak ediyordum.</span></span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="background-color: white; color: #292f33; font-family: 'Gotham Narrow SSm', sans-serif; font-size: 16px; line-height: 22px; white-space: pre-wrap;"><span style="font-size: 16px;"><br /></span></span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="background-color: white; color: #292f33; font-family: 'Gotham Narrow SSm', sans-serif; font-size: 16px; line-height: 22px; white-space: pre-wrap;"><span style="font-size: 16px;"><br /></span></span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="background-color: white; color: #292f33; font-family: 'Gotham Narrow SSm', sans-serif; font-size: 16px; line-height: 22px; white-space: pre-wrap;"><span style="font-size: 16px;">Y</span><span style="font-size: 16px;">apmaya çalıştığım şeyin zaten yapılmışı varmış bu arada. (Bknz: Medz Bahk)</span></span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="background-color: white; color: #292f33; font-family: 'Gotham Narrow SSm', sans-serif; font-size: 16px; line-height: 22px; white-space: pre-wrap;"><span style="font-size: 16px;"><br /></span></span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="background-color: white; color: #292f33; font-family: 'Gotham Narrow SSm', sans-serif; font-size: 16px; line-height: 22px; white-space: pre-wrap;"><span style="font-size: 16px;"><br /></span></span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="background-color: white; color: #292f33; font-family: 'Gotham Narrow SSm', sans-serif; font-size: 16px; line-height: 22px; white-space: pre-wrap;"><span style="font-size: 16px;">Sonuç olarak bir hafta hiç et ürünü yemedim. </span></span></div>
<br />
<br />İsim: Alper Özenhttp://www.blogger.com/profile/09125106320752178240noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4099435325308699257.post-66164388304247786852014-05-30T17:56:00.003+03:002014-05-30T17:56:53.506+03:00Nobran<span id="parmak" style="-webkit-text-stroke-width: 0px; background-color: white; color: black; font-family: arial, helvetica, clean, sans-serif; font-size: 13px; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; letter-spacing: normal; line-height: 15px; orphans: auto; text-align: left; text-indent: 0px; text-transform: none; white-space: normal; widows: auto; word-spacing: 0px;"></span><br />
<table border="0" id="hor-minimalist-a" style="-webkit-text-stroke-width: 0px; background-color: white; background-position: initial initial; background-repeat: initial initial; border-collapse: collapse; color: black; font-family: 'Lucida Sans Unicode', 'Lucida Grande', sans-serif; font-size: 12px; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; letter-spacing: normal; margin: 15px; orphans: auto; text-align: left; text-indent: 0px; text-transform: none; white-space: normal; widows: auto; width: 630px; word-spacing: 0px;"><thead>
<tr><th scope="col" style="border-bottom-color: rgb(102, 120, 177); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 2px; color: #003399; font-size: 14px; font-weight: normal; margin: 0px; padding: 10px 8px; text-align: center;"><b>nobran </b><br /><i><b>sıfat</b></i></th></tr>
</thead><tbody>
<tr><td style="background-color: #ffffe6; border-bottom-color: rgb(204, 204, 204); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 1px; color: #000099; margin: 0px; padding: 6px 8px;"><i>sıfat</i> Davranışı kaba, sert ve gönül kırıcı olan, nadan<br />"<i>Kadın, seni sevmiş de konuşuyor oğlum, öyle nobran olma.</i>" - <b>S. F. Abasıyanık</b></td></tr>
</tbody></table>
<br /><div>
Bir reklam vardı, nobran nedir diye soruyor şıkları da veriyordu sonra A) futbolcu B)bir kuş türü falan gibi. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
O geldi aklıma durup dururken.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Sözlükte ne yazılmış diye baktım;" <span style="background-color: #ebebeb; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 19px;">nobran; bir insanın yapması gerektiği şeyi yapması gerektiği anlarda değil de yapmaması gerektiği anlarda yaptığı bişeydir.</span>" demişler (<a href="https://eksisozluk.com/biri/incredible">incredible</a>,2006). Fütursuz hayat tarzının olmazsa olmazıdır nobranlık. Bir hayat görüşü. Kaba ve kırıcı olabiliyorum eyvallah da, bu tanım biraz daha özelleştirdi bu durumu benim için. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Sakin bir insanım, pek panik yapmam, ama bazen öyle saçma denebilecek şeylere panik yapıyorum ki; biliyorum da aslında yapılmaması gereken boşuna bir evham. Ama oluyor işte.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Yeni birimime geçtikten sonra, kısa sürede bir işi yetiştirmem istenmişti.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Ben de evden de çalışabilmek için projenin kaynak kodlarını kişisel mail adresime göndererek evden de çalışayım dedim. rarladım gönderdim, ancak .dll dosyası içerdiğinden dolayı gitmedi. Ben de şifre koyarak sıkıştırdım ve gönderdim.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Bir kaç ay sonra teftişe takılmış. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Önce müdürüme anlattım durumu. Müşteri bilgisi değil sayfaların kaynak kodu dedim, o da teftiş kuruluna durumu anlatır bir cevap verdi. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Ancak bir kaç hafta sonra bir müfettiş beni arayarak, incelemenin sürdüğünü ve sonucunda çeşitli aksiyonlar alınacağını söylediğinde; ilk önce ayak parmaklarımda hafif bir yusuflama hissettim. Dosyaların şifrelerini verip telefonu kapattığımızda tüm bedenimi bir yusuf kaplamıştı ki, sorma..</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Sonuç, elbette bir şey olmadı.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Sadece no brain.. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
İsim: Alper Özenhttp://www.blogger.com/profile/09125106320752178240noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4099435325308699257.post-30667952227166740962014-04-12T23:58:00.001+03:002014-04-12T23:58:12.531+03:00buradayımo kadar.İsim: Alper Özenhttp://www.blogger.com/profile/09125106320752178240noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4099435325308699257.post-30122525561536586632013-12-08T23:09:00.000+02:002013-12-08T23:09:57.257+02:00dağarcikAlper - ater<br />
Kalem - kaniş<br />
Amca - anık<br />
Balon - bamba<br />
Tablet - taptap<br />
Çınar - çin<br />
Emzik - emmeİsim: Alper Özenhttp://www.blogger.com/profile/09125106320752178240noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4099435325308699257.post-75313928482819048452013-09-11T23:33:00.001+03:002013-09-11T23:33:24.720+03:00Eğitim - Öğretim<span style="font-family: inherit;">Türkiye'deki eğitim sistemi çarpıktır ya hani, bir yerlerde bir yanlışlık vardır ya.. Benim de aklıma takıldı.</span><br />
<span style="font-family: inherit;"><br /></span>
<span style="font-family: inherit;">Devletin ve özel sektörün rekabete girip, devletin galip geldiği başka bir alan var mı bilmiyorum.. Mesela özel hastaneler ile devlet hastanesini karşılaştırsana.. Ama bir de kolej ile fen lisesini karşılaştır.. Demek istediğim o..</span><br />
<span style="font-family: inherit;"><br /></span>
<span style="font-family: inherit;">Parayla satın alınamayan bir şey varsa, o da şüphesiz ki bilgidir. (Üniversite kırtasiyecilerine bırakılan ders notlarına daha sonra değineceğim.)</span><br />
<span style="font-family: inherit;"><br /></span>
<span style="color: #666666; font-family: inherit;"><span style="background-color: white; line-height: 17px;">Yavru deve annesine sormuş:</span><br style="background-color: white; line-height: 17px;" /><br style="background-color: white; line-height: 17px;" /><span style="background-color: white; line-height: 17px;">“Anne bizim boynumuz neden uzun?”</span><br style="background-color: white; line-height: 17px;" /><br style="background-color: white; line-height: 17px;" /><span style="background-color: white; line-height: 17px;">Anne yanıtlamış:</span><br style="background-color: white; line-height: 17px;" /><br style="background-color: white; line-height: 17px;" /><span style="background-color: white; line-height: 17px;">“Uzaktan gelebilecek tehlikeleri çölde rahtlıkla görebilmek için yavrum.”</span><br style="background-color: white; line-height: 17px;" /><br style="background-color: white; line-height: 17px;" /><span style="background-color: white; line-height: 17px;">“Peki anneciğim, bizim neden hörgücümüz var?”</span><br style="background-color: white; line-height: 17px;" /><br style="background-color: white; line-height: 17px;" /><span style="background-color: white; line-height: 17px;">“Çöl sıcaklarına uzun süre katlanabilmek için var yavrum.”</span><br style="background-color: white; line-height: 17px;" /><br style="background-color: white; line-height: 17px;" /><span style="background-color: white; line-height: 17px;">“Anne, ama bizim toynaklarımız ne işe yarıyor?”</span><br style="background-color: white; line-height: 17px;" /><br style="background-color: white; line-height: 17px;" /><span style="background-color: white; line-height: 17px;">“Yavrucum toynaklarımız olmasa çölde kumlara batarız sonra”</span><br style="background-color: white; line-height: 17px;" /><br style="background-color: white; line-height: 17px;" /><span style="background-color: white; line-height: 17px;">Ve yavru anne biz süperiz ya o zaman!!</span><br style="background-color: white; line-height: 17px;" /><br style="background-color: white; line-height: 17px;" /><span style="background-color: white; line-height: 17px;">“Peki anne, bizim Atatürk Orman Çiftliğinde ne işimiz var?”</span><br style="background-color: white; line-height: 17px;" /><br style="background-color: white; line-height: 17px;" /><span style="background-color: white; line-height: 17px;">Ülkeye bir bakın ülke Atatürk orman çiftliğinde yaşayan develerle dolu..</span></span><br />
<span style="font-family: inherit;"><span style="color: #666666;"><span style="background-color: white; line-height: 17px;"><br /></span></span><span style="line-height: 17px;">O develeri kim koydu oraya? :)</span></span><br />
<span style="line-height: 17px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></span>
<span style="line-height: 17px;"><span style="font-family: inherit;">Kimse, çünkü o develer orada doğdu. öyle bir sistem ki bu.. Türk ekolü..</span></span><br />
<span style="font-family: inherit;"><br /></span>
<span style="font-family: inherit;">-</span><br />
<span style="font-family: inherit;"><br /></span>
<span style="font-family: inherit;">Ekol Fransızcada okul anlamına geliyormuş.. Türkçe'de ne anlama geliyor? Sanat ya da fikir akımı. ilk seferkine hep sadık fakat her seferinde kendine ekleyen, sürekli geliştiren bir şey. Bu sebeple Türkiye'nin en büyük üniversiteleri hangileridir sorusuna hep aynı cevaplar veriliyor. Neyse..</span><br />
<span style="font-family: inherit;"><br /></span>
<span style="font-family: inherit;">Önceden öyleydi; hayattan istediğini alabilecek aileler ve çocukları özel okullara giderdi. İyi de bir eğitim alırlardı, hatta istese atom mühendisi bile olabilirlerdi.. Hatta oldular da; parasıyla değil mi? Ama hakkını yemeyeyim, artık gözümdeki imajı pek öyle değil. </span><br />
<span style="font-family: inherit;"><br /></span>
<span style="font-family: inherit;">Tabi ki tek özel eğitim tecrübesi ailesinin zoruyla matematikten özel ders almış ve bir yıl da dershaneye gitmiş birisi için, özel okullar(vakıf üniversiteleri) için ileri geri konuşmak doğru değil. Sadece sallıyorum. </span><br />
<span style="font-family: inherit;"><br /></span>
<span style="font-family: inherit;">-</span><br />
<span style="font-family: inherit;"><br /></span>
<span style="font-family: inherit;">Ezberci eğitim sistemi var bir de. Türk ekolünün değişmezi. Fotokopiciden alıyoruz kağıtları, koyuyoruz rahleye. Ertesi gün bilgi yüklü şekilde sınava... Not yüksek geliyor ama, herkes 3 saat sonra her şeyi unutuyor ve yıllar sonra işi düştüğünde araştırıp öğreniyor.</span><br />
<span style="font-family: inherit;"><br /></span>
<span style="font-family: inherit;">Araştırıyor ve Öğreniyor.</span><br />
<span style="font-family: inherit;"><br /></span>
<span style="font-family: inherit;">Bir daha da unutmuyor. </span><br />
<span style="font-family: inherit;"><br /></span>
<span style="font-family: inherit;">Proje bazlı eğitim sisteminde araştırma yapmadan, üzerine düşünmeden, konuları ve bağlantılarını zihinde canlandırmadan ve de farklı duyuları harekete geçirmeden; Ezber ekolünden hareketle ne derece başarılı olunur bilemiyorum. Aksi durumda proje ödevini ebeveynler hazırlasa da, beyin kaslarının yeterince gelişeceğinden ümitliyim.</span><br />
<span style="font-family: inherit;"><br /></span>
<span style="font-family: inherit;">Çok sevdiğim A. Şerif İzgören'den bir örnek daha vermeden geçemeyeceğim;</span><br />
<span style="font-family: inherit;"><br /></span>
<span style="color: #444444; font-family: inherit;"><span style="background-color: white; line-height: 18px; text-align: justify;">Bir gün Diyarbakır'da bir matematik öğretmeni, ders işlerken çilek kelimesini kullanıyor ve öğrencilerin yüzündeki şaşkın ifade sebebiyle ö</span><span style="background-color: white; line-height: 18px; text-align: justify;">ğrencilerine: "Çocuklar çileğin ne olduğunu daha önce hiç duymadınız mı?" sorusunu yöneltiyor, gördüğü manzara karşısında şok oluyor. Çünkü Diyarbakır'ın bir köyünde öğrencilerden hiçbirinin hayatında çilek yememiş ve hatta yemeyi bırakın resmini dahi görmemiş olmasından dolayı öğretmen oldukça şaşırıyor.</span></span><br />
<span style="background-color: white; line-height: 18px; text-align: justify;"><span style="color: #444444; font-family: inherit;"><br /></span></span>
<span style="background-color: white;"><span style="color: #444444; font-family: inherit;">Öğretmen düşünüyor, Bursa'ya ziraatçilere yazıyor durumu, toprak numunesi de gönderiyor </span></span><br />
<span style="color: #444444; font-family: inherit;"><br /></span>
<span style="color: #444444; font-family: inherit;"><span style="background-color: white; line-height: 18px; text-align: justify;"> Mektuba çok geçmeden fidanlarıyla birlikte cevap geliyor. </span><span style="background-color: white;">Matematik dersleri bahçe de işlenmeye başlıyor, çıkıyorlar dışarıya çapa yapıyorlar, fidanları ektiriyor, anlatıyor..</span></span><br />
<span style="background-color: white;"><span style="color: #444444; font-family: inherit;"><br /></span></span>
<span style="background-color: white;"><span style="color: #444444; font-family: inherit;">Matematik notunu da yetiştirdikleri çilek üzerinden alacaklarını söylüyor. Bir kaç ay sonra herkes yetiştirdiği çilekleri sınıfa getirdikten sonra hep birlikte yiyorlar..</span></span><br />
<span style="background-color: white;"><span style="color: #444444; font-family: inherit;"><br /></span></span>
<span style="color: #444444; font-family: inherit;"><span style="background-color: white;">D</span><span style="background-color: white; line-height: 18px; text-align: justify;">aha önce hayatında hiç çilek görmeyen bu köy, Diyarbakır'ın en iyi çilek üreticisi olup, merkezde ürettikleri çilekten kazanç sağlamaya başlıyor..</span></span><br />
<span style="font-family: inherit;"><br /></span><span style="font-family: inherit;">Bütün öğretmenlerimizin aynı vizyonda olması dileğiyle..</span>
<span style="font-family: inherit;"><br /></span>
İsim: Alper Özenhttp://www.blogger.com/profile/09125106320752178240noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4099435325308699257.post-25826089493236028922013-08-23T21:38:00.001+03:002014-05-30T17:59:11.661+03:00okul duvarı<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 17px;">Antalya Barbaros ilkokulunun bahçesine resimler çizmiştik, bütün duvarı boyamıştık çocuk halimizle. Yıllar geçtikten sonra bile her geçişimde çizdiğim kaplumbağaya bakarak o günü hatırlardım. Keşke her okul yapsa bunu. Bir de keşke o resim öğretmeninin ismini hatırlayabilsem.</span><br />
<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 17px;"><br /></span>
<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 17px;">Edit: Kıymet Türe'ydi sanırım</span>İsim: Alper Özenhttp://www.blogger.com/profile/09125106320752178240noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4099435325308699257.post-67687956225150513322013-04-16T15:38:00.003+03:002013-04-16T15:39:56.424+03:00Pınarİnsanın hafızası ne kadar zayıf olursa olsun, bazen öyle anıları oluyor ki; dün yaşanmışçasına canlı duruyor zihninde. <br />
<br />
Kaç yaşındaydım bilmiyorum, ama küçüktüm. <br />
<br />
Kardeşim olsun istiyordum. aslında kardeş nedir bilmiyordum da, işte bir oyun arkadaşı istiyordum. Daha çok da başkalarında olup bende olmayan bir oyuncak.<br />
<br />
Bir gün "Kardeşin olacak." dediler annem, babam. "Olleeyy" diye bağırdım. Belirttiğim; zihnimin en canlı anısı da bu işte. Veli amcamlara misafirliğe gitmiştik akşamında. Mahsun Kırmızıgül'ün yeni çıktığı zamanlardı. Televizyonda o vardı; Kıllı suratı, yerlere değen kırmızı atkısı hala gözümün önünde. "Kardeşim olacak dedim! "Aaa hayırlı olsun, ne kadarlık cinsiyeti ne?" falan dediler, annem "daha yeni" dedi utanarak. ondan sonrasını da hatırlamıyorum zaten. <br />
<br />
Sonrası fotoroman tadında tek karelerden oluşan geçmiş. Pek hatırlamıyorum geçmişimi.<br />
<br />
Rahatsızlığı nedir kardeşimin halen daha tam olarak bilmiyorum. Doğduğunda kafatası su topluyordu. Şu balon çocuklar olur ya; onlardandı işte Pınar. O kadar çok ağladı ki annem, babam. Göz pınarlarının kuruduğunu iddaa ederler. Ama ben babamın masanın üzerinde duran su şişesinden kopya çektiğini düşünüyorum. O fotoroman gibi olan geçmişimden bir karedir bu. <br />
<br />
Doğduktan sonra beynindeki su birikmesi durmuştu. Yeni doğan tüm bebeklerden büyük, kocaman, kel bir kafası vardı. Sarı saçlı ve koca kafalı olunca Tweety'e benzetmiştik. muhtemelen ben benzetmişimdir onu da, emin olamıyorum. Ama o zamanlar tweety'i iyi bilen ve benzetme özelleği her zaman olan birisi olmam, beni bu konuda diğer rakiplerime göre bir adım öne çıkarıyordu. Uzunca süre de Tweety'e benzer şekilde büyüdü bebekceğiz. normal değildi. Yani bir zeka geriliği vardı illa ki, ama su toplamasının durması, umutlarımızı arttırıyordu.<br />
<br />
Defalarca gittik geldik Ankara'ya. <br />
<br />
Akrabamız olan ve Ankara'da yaşayan tek tanıdığımız Veli Duyan'ın evini istila etmişti resmen bizimkiler. Hep umudu vardı babamın.<br />
<br />
Defalarca gittik geldik Ankara'ya. Bir süre sonra burundan beslemeyi kesmiştik, babam hep diline masaj yapıyordu, onun etkisi olduğunu düşünür. Bense bilmem ama artık ağızdan besleyebiliyorduk bebekceğizi, çiğneyebiliyordu sanki biraz.<br />
<br />
Alalalala lalala lalala diye bir şarkısı vardı. Koltuğa tutunarak sıralamaya bile başlamıştı. Bense tüm kardeşlik sorumluluklarımı yerine getiriyor; mamasını verip altını değiştiriyordum. Hatta bir keresinde altını değiştirirken kakasında tenyaya rastlamıştım. Ömrümde unutmayacağım en korkunç ve en tiksinç anımdır. Upuzun siyah kaygan boklu rezalet bir hayvan tenya şerefsizi. Ve küçücük bebeğin vücudunda ürüyor.. <br />
<br />
Bir sabah okula gitmek üzere erkenden kalktığımda ona da bakayım dedim. <br />
<br />
Titriyordu ve morarmıştı. Menenjit sanırım. ya da bilmediğim bir şey. O saatten sonra insan cahil olmak istiyor. Bi şey ama ney? Menenjittir heralde..<br />
<br />
Uzunca yoğun bakımda kaldı. <br />
<br />
Sonra çıktı, ama sonrasında da annemin özellikle de babamın yoğun bakımında kalmaya devam etti. <br />
<br />
Şu an kaç yaşında bilmiyorum 18 belki de 20. Ama hala bebek. Hala bizim için bir bebekçeğiz.<br />
<br />
Ben anlamıyorum ama bizimkilerle arasında geliştirdiği bir dili bile var. Her şeyi anlatabiliyor.<br />
<br />
Antalya'ya gittikçe kardeşlik vazifelerimi de yerine getiriyorum. Doyuruyorum mesela, oynuyorum, seviyorum.. <br />
<br />
Ama o hiç bana karşı olan kardeşlik vazifesini yerine getirmedi.<br />
<br />
Hiç oynamadı benimle, hiç sevdiğim ve bana ait olan şeyleri almadı, hiç kızdırmadı. Ve benim bilmediğim, bilemeyeceğim bir çok vazifesini yerine getirmedi..<br />
<br />
Ha pardon, kızdırdı. Sevmediği yemekleri yedirmeye çalışınca, diliyle kaşığı geriye ittiği zamanlar kızmıştım. Şimdi hatırladım.<br />
<br />
Ne çok kızdırmış meğersem.İsim: Alper Özenhttp://www.blogger.com/profile/09125106320752178240noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4099435325308699257.post-1889393793468749062013-04-16T07:50:00.001+03:002013-04-16T07:50:03.014+03:00yaşYaş olmuş yirmi dokuz bilemedin otuz.. Hala blog bilgilerinde 27 görünüyor.<br />
Ne pis ne tembel bir şeysin sen. Mendebur!! Git düzelt çabuk orayı.<br />
<br />
<br />İsim: Alper Özenhttp://www.blogger.com/profile/09125106320752178240noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4099435325308699257.post-18693485576046481862012-06-18T15:47:00.001+03:002012-06-18T15:49:10.148+03:00başlıkBurdayıım...<br />
<br />
Bloğumu da kaldırmadım. halen daha yazıyorum, kimin umrundaysa:)<br />
<br />
Bir de daha sonra post ederim diye wörde yazdıklarımı bulabilsem çok zengin görünecek şuralar.İsim: Alper Özenhttp://www.blogger.com/profile/09125106320752178240noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4099435325308699257.post-20788585534765097522012-03-31T23:09:00.000+03:002012-03-31T23:09:27.885+03:001 Nisan 2012Oha yarın doğum var ya lan ?!!İsim: Alper Özenhttp://www.blogger.com/profile/09125106320752178240noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4099435325308699257.post-77665739929903144532012-02-19T09:23:00.000+02:002012-02-19T09:23:09.933+02:00Nihayet AntalyaNihayet Antalya! Evvelsi gün Istanbul'da kar kış kıyamet giderken bugün Antalya'dayız ve güneş tepemde fena yakıyor. Bende mi bir salaklık var bilemedim. Buraları bırakıp oralara gitmek namantıklık değildir de nedir?İsim: Alper Özenhttp://www.blogger.com/profile/09125106320752178240noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4099435325308699257.post-87301756219734668022012-01-15T00:02:00.000+02:002012-01-15T00:02:07.588+02:00isimSevgili kızım,<br />
<br />
Şu anlarda -2 aylıksın. Bi başka deyişle 7'inci ayındasın. Şunun şurası nisanda doğacaksın ama halen daha ismin net değil. Bana kalsa Manolya koyalım. Ama anan istemiyor. Mezgit de dedik mesela, sevdiğimiz bir balık, ama geyik yapıyoruz koymayız muhtemelen. Depik diyoruz mesela. İpek de olabilir. Ama kendimizi en alıştırdığımız Pınar ismi.İsim: Alper Özenhttp://www.blogger.com/profile/09125106320752178240noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4099435325308699257.post-41214957983657326032012-01-14T23:52:00.000+02:002012-01-14T23:52:52.262+02:00yoğunlukKlişedir; yoğunluktan fırsat bulamadım derler ya, aha o işte. Hem vallah hem billah girip de iki şey yazmaya fırsat bulamıyorum. Bu yeni iş fena yaptı beni.İsim: Alper Özenhttp://www.blogger.com/profile/09125106320752178240noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4099435325308699257.post-590921725952727942011-09-26T12:10:00.000+03:002011-09-26T12:10:18.333+03:00eski 2Oha lan! Büyüdüm de devam yazısı yazıyorum. Bir öncekinin çok okunulup beğenildiğinden değil elbet. Zira bi boka da benzemiyomuş. <br />
<br />
Ne dediğim belli değil. <br />
<br />
Aslına bakarsan; Hiç bir zaman da olmadı.<br />
<br />
Ama şu oldu:<br />
<br />
İlk defa kartel dağıldığında hissetmiştim. Çocukluğumun grubuydu falan da, çok sevdiğimden, hayran olduğumdan öyle hissetmedim. Daha farklı, daha bilinçliydi. Çocukça değildi kesinlikle.<br />
<br />
Otobüste dışarıyı izlerken olmuştu. Bir daha geri gelmeyeceklerini bildiğimden ürpermiştim. <br />
<br />
Daha sonra da ara ara hissettim o duyguyu.<br />
<br />
Okul biterken. İstanbul'a yerleşirken. Belki evlenirken. Yalnızlığı tek gerçeklik gibi görerek, vedalaşmayı anlamsız bulan ben; içten içe travma mı yaşıyorum ne?<br />
<br />
Halbu ki vazo kırılırsa kırılsın. Nasıl olsa uhu ile yapıştırılır. En kötü ihtimalle yenisi alınır.<br />
<br />
Ama yok, öyle olmuyor işte.İsim: Alper Özenhttp://www.blogger.com/profile/09125106320752178240noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4099435325308699257.post-25398829842733960912011-09-22T15:59:00.000+03:002011-09-22T15:59:49.432+03:00eskiAslında sevmiyorum. <br />
<br />
Az önce farkettim de.<br />
<br />
Böyle düşünürler gibi; hayat böyle, hayat şöyle falan diye ahkam kesmek çok saçmaymış.<br />
<br />
"Senin haddine mi densiz" diye hayatın sillesini yemekten korkuyorum:)<br />
<br />
Hem zaten ahkam kesmede problem yok. sakız yazısı gibi aforizma üretmek kolay iş. Doğru tespit yapınca vayanassını derler en fazla. Tespitlerde bulunursun hayatın ruhu üzerine de, sakız fabrikasında çalışmıyosan da bi yararı olmaz. <br />
<br />
Satranç oynayasım var çok fena.<br />
<br />
Aslında hayatı geçiniz. <br />
<br />
Sorgulanmayan hayat, eğlenceli olmaya layıktır. <br />
<br />
Bak nasıl aforizma? Gelecek nesillerden ricam, beni böyle hatırlayınız. Kalıcı yapınız beni. Lütfen.<br />
<br />
Şans önemli şey. Yok yok değil. Vazgeçtim. Sürekli şansın varsa sorun yok. Hani geçen sene haberlerde gösterdikleri, ayakkabı boyacılığı yapan, milli piyango büyük ikramiyesini birkaç kere (2-3) kazanıp, pişkinlikle "karıyla kızla kumarda yedim" diyebilen adam. Mutludur di mi ya? Geçmişte yaşamıyodur en azından. Arada dönüp bakıyodur da. Ama argadaş şans adamın yüzüne bir kere gülüyosa ya gerçekten.<br />
<br />
<br />
Bak aklıma geldi A. Şerif İzgören'in anlattığı taksili maksili bi hikaye vardı. Adam önceden zenginmiş de sonra batmış, taksi şoförlüğüne başlamış. Taksisine binen herkese aynı muhabbeti yapıyormuş ta ki, hoca bunun taksisine binene kadar. Hoca da durur mu? yapıştırmış cevabı "<b>dikiz aynasına bakarak araba süremiyosun da, dikiz aynasından hayatına neden devam ediyorsun</b>" diye. Tam böyle olmasa da, bir-iki yaklaşıkla buna benzer.<br />
<br />
Alex ferguson'un da bi lafı var. bir maç içerisinde hakemler aleyhinize kararlar verir. Ama sene sonunda lehinize verilenler ve aleyhinize alınan hakem kararlarının birbirini götürdüğünü görürsünüz der. <br />
<br />
Ahan da karma'ya bağladım yine. Eden bulur adamım da konu bu değildi ya. Aslında konu bile yoktu. <br />
<br />
Evimi özledim. Antalya'yı. Küçükken oyun oynadığım mahalleyi.İsim: Alper Özenhttp://www.blogger.com/profile/09125106320752178240noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4099435325308699257.post-3369640439472972142011-09-16T01:54:00.000+03:002011-09-16T01:54:12.133+03:00pıtırcıkBir süre günlük olarak kullanmaya niyetliyim bu yerleri. Zira doğmamış çocuğa mektup yıllardır kurduğum bir özlem. E madem baba olucaz; o halde neden yazmayayım buralardan dedim. <br />
<br />
Sevgili yavrum,<br />
<br />
Anan sana pıtırcık diyor. bazen de pıhtış. Ama inan en çok da "sinsi piç" diyor. Zira dünyaya gelmen pek plansız yürüdü be canım. Neyse, o sizin aranızdaki mevzu, ben karışmam. <br />
<br />
Şu sıralar gündem maddemiz cinsiyetin. pipi ile kuku arasındaki gidip gelirken aklımız, daha önce gerek benim gerekse manoş'un baktırdığı fallarda, falcı karılarının gazıyla seni erkek olarak bekliyorduk. Dum dum. ananı bilemem. ben öyle erkek diye inanıyordum. Fakat bu gün <b>çin falı</b> denen şeyi bilmem kaçıncı farklı kişiden yüzde 90lık başarı garantisiyle tekrar ve tekrar duymam üzerine oturduk hesapladık. Sonuç; <b>Gız</b>! Hadi bakalım ne varsa çinlilerde var. o yüzden bir iki ay boyunca sana kız diye bahsedicem, sonra alınma diye şimdiden söyliyeyim istedim. bi de şöyle bir şey var. şimdi eski mektuplar yıllar önce bulununca kullanılan türkçe bir garip gelir. Tahminimce sen bunu 2028 yılında falan okuyacaksın. Gülme o yüzden. hadi kal sağlıcakla. baay.<br />
<br />
Not: Eğer erkeksen Çin'in ünlü bi meydanında göster amcalara pipini dicem, sen de gösterceksin. okeyto?<br />
<br />
Not 2: Kızsan da tebriğe gerek yok bence. bu gün itibariyle 1 milyar nüfusu var adamların :)İsim: Alper Özenhttp://www.blogger.com/profile/09125106320752178240noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4099435325308699257.post-82903629208993026512011-08-27T13:26:00.000+03:002011-08-27T13:26:17.045+03:00la gerizekalı aptal aptal gonuşma salakghhhBöyle buyurdu Alpuş!<br />
<br />
Çok kızmıştı çünkü. Hiç tahammülü yoktu mantıksız söyleme. Bir anda, fütursuzca dökülüvermişti ağzından kelimeler.<br />
<br />
Ulan gerizekalı! Aptal aptal konuşma! Salak!<br />
<br />
Kız durdu. Şaşkındı. Karşı cevap verme çabasındaydı. Lakin söyleyecek sözü yoktu. İstemsizce güldü. Birlikte güldüler. O günden sonra aralarında bir şifre oldu; <i>la gerizekalı aptal aptal gonuşma salakghhh<b></b></i>İsim: Alper Özenhttp://www.blogger.com/profile/09125106320752178240noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4099435325308699257.post-35534195621380781212011-08-17T22:38:00.002+03:002011-08-17T22:40:00.664+03:00milatArtık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. <br />
<br />
17 Ağustos 2011 Çarşamba Saat ~20:00 Küçükyalı,İstanbulİsim: Alper Özenhttp://www.blogger.com/profile/09125106320752178240noreply@blogger.com0