20 Nisan 2011 Çarşamba

kaşınmak

alçı sancısı
Küçükken yapardım.

Kaşınan yeri hiç ellemeden, kaşıntının kendiliğinden geçmesini beklerdim. ama olmadı, olmuyor. Böyle inatlaşınca olmadığı gibi, başka yerlerin kaşınmasını tetikleyerek daha çok ıstıraba neden oluyor.

Kaşınmak nedir?

Dayak istemektir. Yapılmaması gereken şeyi yapmaktır.

Değil tabi. Tıp literatüründe pruritus olarak geçiyormuş. Derideki sinirlerin beyni uyarması sonucu oluyormuş.

Sinir stres işi yani. Zaten kaşınmanın da çoğu zamanki nedeni psikolojik oluyor. Benim için bu konuda en komik örnek her zaman için Eren olmuştur.

Televizyonda belgesel izlerken kıllı mı kıllı, koca mı koca bir tarantulayı görmesiyle başladı her şey. O günden sonra Eren'e ne zaman "tarantula" desen, hatur hutur kaşınır oldu yavrucak, yazıkk..

Bir de şey var kaşıntıyla ilgili. Başkasında da olur mu, yoksa bana özgü bir manyaklık mı bilmiyorum da. Şey; şimdi diyelim ki kolum kaşındı. Odaklanıp, kaşınan bölgeyi tek bir noktaya sınırlayıp tırnağı batırınca, vücudumun apayrı bir bölgesinde anlamsız bir şekilde kaşıntı oluyor. Akupunktur hesabı sanki, ayaktaki noktanın bilmem nereyi etkilemesi gibi. kolumdaki kaşınan yer sırtımı, sırtımdaki dizimi, dizimdeki kulağımı tetikliyor... Böyle gidiyor işte. Kaşıntı sıçrıyor. Ve ben durduramıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder