Yerine koyma diye bir şey var. Empati değil tam olarak.
Mesela çok sığ olacak ama ağa-paşa dizilerinin, zengin-züppe dizilerinin tutulmasının sebebidir yerine koyma. Çünkü herkesin içinde bir apaçi bulunuyor gizli saklı. İster kabul edelim, ister etmeyelim; Ulaşamayacağımız hayatlar, olamayacağımız insanlar gibi olmayı istiyoruz çoğu zaman. Çünkü televizyon önünde çayımızı yudumlarken rol-model olarak o dizinin süper zengin ailesini alıyoruz artık. Biz almasak da zorla veriliyor işte.
Benimse değinmek istediğim başka bir şey var...and justice for all
Vallahi de hak-hukuk herkes için. İster multi katrilyoner ol, istersen de fukaranın fakiri. İster gerçek hayatta, ister kara kutuda Seni sürüm sürüm süründürücem derken karşıdaki, biliyorsun ki yapar! Ha zenginin yapması daha kolaydır da hukukun üstünlüğü ilkesini kabul etmiş bizler biliyoruz ki; aklın yolu birdir, hukuk onun yolu ve çaresidir.
Gecenin şu vakti pek sevgili hukuk hocam Hasan Bey'in soyadını hatırlayamayarak kendisine büyük ayıp etsem de teamüller hakkında kafamda oluşturduğu bir takım yargılar için müteşekkirim.
Bir şeyin teamül, yani yazılı olmayan bir hukuk kuralı olarak sayılabilmesi için iki tane şey gerekli. Birincisi aynı şart ve ortamlarda bu davranışın tekrarlanması. İkincisi de bu tutumun bir hukuk kuralı olarak kabul edilmesi. Birincisine diyeceğim pek bir şey yok da, ikincisi için tereddütlerim var. Derin hukuk bilgisi gerektiren bu konuyu hadsizce, üstelik böylesi yüzeysel geçip, "Yeaa kime göre, neye göre" demeden önce bir örnek vermek isterim. Teamül için en güzel örnek yabancı devlet adamlarının karşılama törenlerinde, askeri türkçe olarak selamlamasıdır. Diyelim ki gelen yabancı devlet büyüğü türkçe selamlamadı, o zaman ne olacak derseniz de; maazallah savaş çıkar savaş!! Ama aklı başında her insan bilir ki, kural neyse ona uyulur. Zaten dedik ya, aklın yolu bir diye. O yüzden akıllıların olduğu bir yerde, olup olmadık kurallar koymaya bile gerek yok. Ama aptalların çoğunlukta olduğu bir ortamda bırak teamülleri, kuralları adamın vücuduna dövme ile yazdırsan da bi fayda etmez.
Sadete gelirsem;
Soru: Etrafta örnek alıncak bir adam var mı aklı başında?
Cevap: Tçıhh, yok!
Soru: Adam kime özeniyor?
Cevap: Televizyonun içindeki olur olmaz karaktere.
Soru: Salak mı?
Cevap: Bayrak taşıyanı.
Ve son soru;
Son bir sorum var. Ama o da bende kalsın. Olur da bunu okuyan birisi çıkarsa, Ve hatta bu son soruyu da merak ederse gelsin sorsun. Tanımıyorsa da meyletsin gmaile.
26 Ocak 2011 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder