"Lavoboya gidiyorum" diye bağırdı kız. Oysa hepimiz biliyorduk ki; oraya girdiğinde ya işeyecek ya da sıçacaktı. En iyimser haliyle elini-yüzünü yıkar belki de tıs tıs osurur, kim bilir ki kendinden başka??
Merak ediyorum tuvalet ne zamandan beri lavobo oldu? Ya da böyle "görgü kuralları" ne zamanadan beri de facto haline geldi.
Herkes yapıyor diye biz de mi yapmalıydık? Yoksa, aslında olmamız gerektiği gibi olup toplumdan "farklı" damgası mı yemeliydik?? Dilemmanın böylesi. Hem mis gibi ikilem demek varken dilemma demek de neyin nesi?? İnsanız, beşeriz de şaşarız da. En çok kendimizle çelişir, en büyük kavgaları da yine kendimizle yaşarız. Cehalet mutlulukken, niye kendimizi tanımaya çalışırız ki, ya da çevremizi?? En iyisi düşünmemek bu mevzuuları.
19 Ocak 2011 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder