9 Temmuz 2008 Çarşamba

bir insanlık dramının yardımcı erkek oyuncusu olmak

bir bayram günüdür. hava oldukça soğuk, otobüslerin hareket ettiği yere de baya vardır daha. 8-9 yaşlarında bir kız çocuğusundur, yorulmuşsundur yürümekten. arada babana bakarsın. babandır ne de olsa. hayli alkol almış, yürümekte bile zorlanıyor. bari elini tutayım diye geçirirsin içinden. tam elini tutacakken, baban kaldırır elini. uzaktaki birine seslenir." abi pardon, bakar mısın bi." babanın kime seslendiğine bakarsın. genç bir abi. arabasının kapısını açıyor, ama babanın sesini duymuyor. belki de duymamazlıktan geliyor. haklı belki de diye düşünürsün. bi yandan da adımlarını hızlandıran babanı yakalamaya çalışırsın. tam babanı yakalamışken bir de bakarsın ki baban tanımadığın o abinin arabasının kapısını açmaya çalışıyor. ama kilitli arabanın kapısı. belki de o abi özellikle kilitlemiş arabasının kapısını. uzaktan izlemeye başlarsın. o abi camı açar "buyrun" der."iyi akşamla" der baban, sonra devamını getir, "abi şu yolun sonuna kadar götürür müsün bizi". o abi sessiz kalır biraz. belli ki düşünüyor, nasıl geri çevirsem diye. sonra fark edersin ki o abi sana bakıyor. göz göze gelirsin. o abi hamle yapar sonra. arka kapıyı açar önce, sonra da ön kapıyı. babanın oturmasını beklersin, sonra sen de arka koltuğa oturursun. o abi arabasını çalıştırır ve hareket eder.

baban sizi arabasına alan abiyle konuşmaya başlar. "sağ olasın be abi. şu beş yüz metre ilerde benzin istasyonu var. oraya gidicez biz." baban konuşurken yuvarlıyordur kelimeleri. alkolden diye düşünürsün. utanırsın. abi cevap verir " tamam sorun değil, yol üzeri zaten" baban tekrar konuşur,"ya kusura bakma ben çok alkol aldım". abi bir şey demez bu sefer. baban konuşmaya devam eder." sen nerelisin?". "antalyalıyım" der abi. baban devam eder: "inanmıyorum". "niye ki?" diye sorar abi. "ne bileyim. ama sosyal bir antalyalısın" diye cevaplar baban. sonra devam eder: "ben bio-enerji uzmanıyım. 3 dil biliyorum" biz hiç duymadık diye gülersin içinden. abi " aa ne güzel, hangi dilleri biliyorsunuz?" diye sorar. baban cevap verir" ingilizce, almanca, fransızca, biraz italyanca" kıkırdarsın sesini kısarak. abi " bravo vallahi. biz daha bir tanesini öğrenememişken" bir süre sessizlik olur. sonra baban sessizliği böler " ben cigara içiyorum, ama bitti şimdi. nerden bulabilirim burada?" "nerden bileyim ben!" diye çıkışır abi. baban " yanlış anlama, ben uyuyabilmek için içiyorum cigarayı" der. bir süre daha sessizlik olur. bu arada düşünürsün " cigara ne?" diye. sonra benzin istasyonunu görürsün. ben sizi burada bir yerde indireyim, benzinliğe geldik" der abi. trafik ışıklarının dibinde durur. kırmızı yanmaktadır. arabadan indikten sonra arkaya arabalar sıralanmaya başlar. babanın kapısını açarsın. baban abi'ye teşekkür etmektedir, ama abi bir yandan da sana bakmaktadır. "hadi bak yeşil yanacak şimdi" der sen babanı çekiştirirken. abi hala sana bakmaktadır. "hadi baba, hadi" diye babanı çekiştirmeye devam edersin biraz daha. sonra yeşil ışık yanar. baban abiye "teşekkürler kendine iyi bak" der. abi de sana bakarak "sen de kendine iyi bak" der. kapıyı nazikçe kapatmaya çalışırsın. araba hareket eder. babanın elinden tutarsın. yürümeye devam edersin. bi yandan da uzaklaşan arabaya bakarsın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder